Blog

Çocukla Kişisel İlişki Davası

Çocukla kişisel ilişki davası, uygulamada sıklıkla görülür. Kimi zaman velayet veya boşanma davalarının içinde görülürken kimi zaman bizatihi ayrı bir dava olarak açılabilir. Her ne şekilde olursa olsun konusu gereği çok önemli davalar arasında yer alır.

Yazımızda çocukla kişisel ilişki davası ile ilgili bilinmesi gereken tüm meselelere yer verdik. Belirtmemiz gerekir ki bu davada yargısal anlamda çok önemli detaylar ve usuli kurallar söz konusudur. Bu nedenle yazımızı dikkatli okumanızı öneririz.

Çocukla Kişisel İlişki Davası Nedir?

Çocuğun velayet hakkını elinde bulundurmayan ebeveynin, çocukla arasında görüş ve münasebet kurulması için belirlenen günlerin düzenlenmesini konu edinen davaya çocukla kişisel ilişki davası denir. 

Çocukla kişisel ilişki;

  • Boşanma davasında, tedbiren velayeti diğer eşe verilen ebeveyn için kurulabilir,
  • Velayetin değiştirilmesi davasında, tedbiren velayet hakkı elinden alınan ebeveyn için kurulabilir
  • Velayetin kaldırılması davasında, velayet hakkını kaybedecek olan ebeveyn için kurulabilir,
  • Kişisel ilişki davasında üçüncü kişiler (genellikle anneanne-dede) için kurulabilir.

Çocukla kişisel ilişkinin kurulması, mevzuatta dağınık olarak bulunan ve üyük önemi bulunan yasal maddelere dayanmaktadır. Konu ile ilgili olarak temelde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 323, 325, 182 düzenlemeleri mevcuttur. Ayrıca başkaca yasal hükümler davaya etki edecektir.

ÖNEMLİ: Somut olayın özelliklerine göre bu davada farklı savunma mekanizmaları geliştirilmelidir. Çocuk ile ilgili meseleler kamu düzeninden kabul edildiği için mahkemenin çok daha geniş bir takdir hakkı bulunur. Bu nedenle davanın gerek davacı gerek se davalı bakımından hukuki zemini çok iyi oluşturulmalıdır.

Kişisel İlişki Tesisi Nedir?

Velayet hakkını elinde bulundurmayan veya bir şekilde velayet hakkı sınırlandırılan anne veya baba için, çocuğu ile belirli günlerde yatılı veya yatısız şekilde görüşmesi için hüküm kurulmasına kişisel ilişki tesisi denir.

Kişisel ilişki hükmü kurulurken; hatasonu tatilleri, yaz ve ara dönem tatilleri, dini ve resmi bayram tatilleri, çocuğun doğum günü, babalar günü veya anneler günü vs. gözetilecektir. Burada mahkemeye kişisel ilişkiyle ilgili talepte bulunmak da mümkündür.

Çocukla Görüşme Süresi Nasıl Belirlenir?

Çocukla kişisel ilişki süresi belirlenirken yaşanan somut olay gözetilir. Bunun haricinde çocuğun yaşı, ihtiyaçları, görüdüğü muamele, ihtiyaçlarının karşılanma imkanları vs. önem taşır. 

Belirttiğimiz üzere tüm bunlar somut olayın şartlarına göre değişecektir. Ayrıca burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, tarafların birbirine karşı haklılığı veya haksızlığının hiçbir öneminin bulunmadığıdır. 

Çocukla ilgili velayet veya kişisel ilişki belirlenirken sadece ve sadece çocuğun üstün yararına bakılır. Dolayısıyla geliştirilecek savunma mekanizması tamamen çocuğun üstün yararına ilişkin olmalı ve ikna edicilik özelliği taşımalıdır.

DİKKAT: Dede ve nenenin açtığı kişisel ilişki davasında genel olarak dede ve nenenin çocukla görüşme, torun sevgisi ve ilgisinden mahrum kalmamaları da gözetilen diğer bir husustur.

Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Nasıl Olur?

Çocukla kişisel ilişki tesisi temelde yatılı ve yatısız olmak üzere iki şekilde olur. Yani çocuk ya belirli bir süre yatılı kalacaktır ya da sabah alıp akşam teslim edilmek üzere yatısız olarak kalacaktır.

YATILI KİŞİSEL İLİŞKİYATISIZ KİŞİSEL İLİŞKİ
Baba (veya annenin) çocuğa karşı bir kusurunun bulunmadığı hallerdeGenellikle çocuğun baba (veya anne) ile uzun süre kalmasında sakınca olduğu hallerde 
Haftasonu, tatiller vs. gibi uzun süreçler içinUzun süreçler için değil genellikle bir veya en fazla iki gün için 
Uygulamada genellikle yatılı olarak verilirİstisnaidir, özel hallerin varlığı aranır

Bunun haricinde çocuğun okul, kurs, yaşadığı şehir vs. gözönünde bulundurularak; çocuğun doğum günü veya doğum gününün ertesi günü, ayın belirli haftasonları, yaz tatilinin belirli dönemleri (genellikle 15 günü), ara tatilin bir dönemi (çoğunlukla 7 günü), dini bayram günlerinin bazı kısımları (genellikle 2 ve 3. günleri) babalar veya anneler günü vs. şekilde çocukla kişisel ilişki tesis edilmektedir.

Boşanmada Çocukla Kişisel İlişki

Boşanma davası açıldığı zaman 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 169 uyarınca hakim çocuğun geçici velayetini eşlerden birine verirken diğer eş lehine de çocukla kişisel ilişki tesis eder. Yani ayın şu günleri, bayramların şu günleri, belirli özel günlerde çocukla görüşme hakkı tanır. 

Bu hüküm boşanma davasında verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçerlidir. Ancak belirtmek gerekir ki değişen durumlara göre bu hükmün de değiştirilmesi talep edilebilir.  Çünkü çocukla ilgili meseleler kamu düzenindendir ve TMK 169’a göre kurulan velayet ve kişisel ilişki tedbir niteliğindedir.

Boşanmadan Sonra Çocukla Kişisel İlişki

Boşanma davasında boşanmaya karar veren hakim Türk Medeni Kanunu madde 182 hükmü uyarınca çocuğun velayet hakkının kimde kalacağına hükmeder ve bununla birlikte diğer eş lehine kişisel ilişki hükmü kurar. 

Bunlar artık ilama bağlı hükümler olduğu için bunun değiştirilebilmesi için sonradan yeni bir dava açmak gerekir. Burada velayet için velayetin değiştirilmesi davası, kişisel ilişkinin değiştirilmesi için çocukla kişisel ilişki davası açılır.

Dede ve Nenenin Kişisel İlişki Kurulması Talebi

Esasen Türk Medeni Kanunu, kişisel ilişki davasını düzenlerken direkt olarak dede ve neneden bahsetmemiştir. Burada üçüncü kişilerin açacağı kişisel ilişki davası hükümleri mevcuttur. Üçüncü kişiden kasıt anne ve baba olmayan diğer kişilerdir. Bu kişilerin en başında da çocuğun dede-nenesi gelir.

Dede ve nenenin açacağı kişisel ilişki davası TMK m. 325’e dayanır. Bu hükme göre eğer olağanüstü bir hal söz konusu ise ve çocuğun menfaati de gerektiriyorsa dede ve nene ile çocuk arasında kişisel ilişki günleri belirlenebilir.

Olağanüstü hallerin varlığı önemli bir şarttır. Bu şarta örnek olarak; çocuğun annesinin vefat etmiş olması halinde baba eğer çocuğu anneanne ve dedeye göstermiyorsa anneanne ve dede çocukla kişisel ilişki davası açabilir. Buradaki olağanüstü hal annenin vefat etmiş olmasıdır.

Çocukla Kişisel İlişki Davası Nasıl Görülür?

Çocukla kişisel ilişki davası yazılı yargılama usulüne göre görülür. Yani dava dilekçesinden sonra cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi taraflarca sunularak dilekçeler teatisi aşaması yapılır. Ardından öninceleme duruşması yapılır, taraflar tanıklarını ve delillerini bildirir. Sonrasında tahkikat aşamasına geçilerek davanın esası görülür. Çocukla kişisel ilişki kurulabilmesi için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Nihayetinde hüküm kurulur, taraflarca bunun istinaf edilmesi mümkündür.

Bu davada geçici kişisel ilişki kurulup kurulamayacağı tartışmalı bir konudur. Uygulamada kimi mahkemenin dava açılınca davacının talebi üzerine tedbiren geçici kişisel ilişki kurduğu görülmektedir. Normal şartlarda bunun yasal bir zemini ve yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak uygulamada talep üzerine mahkemelerin bu yönde hüküm kurduğu görülmektedir.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Davası Dilekçe Örneği

Çocukla kişisel ilişki dava dilekçesi ve cevap dilekçesi çok önem arzeden iki dilekçedir. Özellikle çocukla ilgili davalarda hazırlanacak dilekçeler somut olaya, mevzuata ve yargı kararlarına göre uygun olmalıdır. 

Bu unsurlar gözetilmeden gelişigüzel hazır taslak metinlere göre hazırlanan dilekçeler, kişilere ciddi hak kaybı yaşatır. Bu hazır taslak dilekçeler kişiyi haklı iken haksız çıkarmaya çok müsaittir. Bu nedenle çocukla kişisel ilişki kurulması dava dilekçesi muhakkak avukat yardımı alınarak hazırlanmalıdır. 

Ancak gene de örnek olması adına çocukla kişisel ilişki kurulması dava dilekçesi örneği olarak şu unsurlara yer verebiliriz:

… (İL/İLÇE) NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI :Bu kısımda davacıya ilişkin isim-soyisim, adres, kimlik numarası vs. temel bilgiler yer almalıdır.

VEKİLİ :Dava avukat aracılığı ile takip ediliyorsa avukata ilişkin isim-soyisim, baro, sicil, adres vs. temel bilgiler burada yer alır.

DAVALI :Gene davacıda olduğu gibi davalı için de temel bilgiler burada yer alır.

DAVA :Eğer dava anne veya baba tarafından açılıyorsa buna ilişkin açılan kişisel ilişki davası olduğu, eğer dava dede-nene gibi üçüncü kişiler tarafından açılıyorsa buna ilişkin kişisel ilişki davası olduğu belirtilir, yasal dayanağa yer verilir.

KONU :Kişisel ilişki dava dilekçesi olduğu burada belirtilir.

AÇIKLAMALAR :

Öncelikle çocuğa, anne ve babasına ve yaşanan olaylara kronolojik olarak değinilir. Davanın açılmasında hukuki yarar olan olağanüstü şartların varlığı belirtilir. Sonrasında davanın kabulü için, iddiaların ispatına geçilir. Burada yer alan açıklamalar çok önemlidir. Zira kişisel ilişkiye ilişkin talep edilen netice ve talebin çocuğun üstün yararına uygun oluşu burada usulüne uygun şekilde ispatlanmalıdır. Gelişigüzel kurulan, yasal dayanağı olmayan, emsal yargı kararları ile desteklenmeyen talepler kişiye hak kaybı yaşatır. Dava adli yardım talebi ile açılmışsa buna ilişkin açıklamalarda bulunulur. Eğer hükme kadar kurulması istenen geçici tedbiren kişisel ilişki talebi varsa o da burada belirtilmelidir. Bunun için de ayrıca çocuğun üstün yararı açısından değerlendirme yapmak gerekir.

HUKUKİ DAYANAK :Eğer boşanmadan sonra anne-baba tarafından açılan bir kişisel ilişki davası söz konusu ise yukarıda yer verdiğimiz açıklamalar doğrultusunda yasal dayanak maddeleri yazılır. Eğer dede-nene gibi üçüncü kişilerin açtığı kişisel ilişki davası söz konusu ise ki uygulamada en çok bu hal görünür, TMK 325 olduğu belirtilir. Bunun haricinde 6100 sayılı HMK’dan özel maddelere yer verilir. Haricinde genel olarak ilgili mevzuat kanun kısaltmalarına yer verilmelidir.

HUKUKİ DELİLLER :Bu kısım çok önemlidir. Zira hukuk yargılamasında iddia ve delillerin genişletilmesi yasağı vardır. Bu nedenle bu kısımda muhakkak tüm delil kalemlerine yer verilmelidir. Özellikle tanık delili burada önem arzeder. Bunun haricinde kişisel ilişki davasında tarafların dayanmak istediği tüm deliller burada sayılmalıdır.

NETİCE VE TALEP :Netice talep kısmı da çok önemlidir. Zira mahkeme tarafların talebi ile bağlıdır. Bu kısımda nihai hükme ilişkin talepler yer almalıdır. Bunun haricinde dava açılınca mahkemenin kurması istenen tedbire (geçici kişisel ilişkiye) ilişkin hükümler de burada yer almalıdır.

Nihayetinde tarih ad-soyad ve imza ile dilekçe tamamlanır.

ÖNEMLİ: Çocukla kişisel ilişki dava dilekçesi muhakkak avukat tarafından yazılmaldır. Zira bu dilekçelerin ciddi anlamda hukuki teknik zemini bulunur. Hatalı yahut ihmal edilen işlemler kişiye hak kaybı yaşatır.

Eşin veya Üçüncü Kişilerin Çocuğu Görmesi Engellenebilir mi?

Taraflar arasında henüz boşanma davası açılmamışsa velayet hakkı her iki eş için de devam ediyor olduğundan eşler çocuğu birbirinden gizleyemez. Eğer açılmış bir boşanma davası söz konusu ise geçici velayet hakkı kendisine verilen eş, mahkemenin diğer eş lehine kurduğu geçici kişisel ilişkiye aykırı davranıp da çocuğu göstermemezlik edemez. Ancak henüz mahkemece kurulmuş bir kişisel ilişki hükmü yoksa, velayet hakkını elinde tutan kişi, özellikle üçüncü kişilerin çocukla görüşmesini engelleyebilir. 

Kişisel ilişki kararının olduğu hallerde çocuğun görüşmesi engelleniyorsa icra yolu ile çocukla görüşme sağlanır ve mahkemeye velinin bu kötüniyetli – kusurlu davranışı bildirilir. Gerekirse velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Kişisel ilişki kararının olmadığı hallerde çocuk gösterilmiyorsa çocukla kişisel ilişki davası açılmalıdır.

Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması

Kişisel ilişki kararına dayanarak çocukla görüşen kişi, çocuğun velayetini elinde bulunduran kişinin velayet görevini engelleyici davranışlar yapıyorsa, çocuğun üstün yararına aykırı hareket ediyorsa bu durumda çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması dava edilebilir. 

Burada iki husus öne çıkar. Öncelikle çocuğun üstün yararına göre çocuğun psikolojisini ve fiziksel-sosyal gelişimini kötü etkileyecek davranışlar kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli nedenlerdir. 

İkinci olarak velayet herşeyden önce bir hak değil görevdir. Velayeti elinde bulunduran anne veya babanın bu hak ve görevini engelleyici davranışlar da kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli nedenlerdir.

Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi

Çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması hallerinde mahkeme eğer bunu çok ağır bir sonuç olarak görürse kişisel ilişkiyi yeniden düzenleyebilir. Yahut tarafların ve çocuğun değişen şartlarından ötürü mahkeme kişisel ilişkiyi yeniden düzenleyebilir. 

Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini veli de lehine kişisel ilişki kurulan kişi de dava edebilir. Çocuğun okulu, tarafların işi vs. değişiklikler bu anlamda yeterli görülür. Yahut tarafların kusurlu davranışları da yeterli neden olarak görülür.

Kişisel İlişki İcra Takibi ve Tazyik Hapsi

Öncelikle belirtmek gerekir ki mahkemenin kişisel ilişki kararına uymamak kanunen “çocuk teslimine muhalefet” olarak nitelendirilmiştir. 30 Kasım 2021 tarihinde İcra ve İflas Kanununun çocuk teslimine ilişkin hükümlerinde ciddi değişiklikler yapılmıştır.

Bu düzenlemelere göre önceden icra daireleri tarafından yapılan çocuk teslimi yani çocuk icrası artık Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Eğer o yerde bu kurum henüz kurulmamışsa bakanlığın belirlediği hukuk mahkemeleri bu görevi yerine getirir. Bu görev yerine getirilirken pedagog, psikolog, rehber öğretmen gibi destekleyici işlemler yapılır.

Çocuk teslimine muhalefet edildiğinde müdürlük, çocuğu yanında tutan kişi ile iletişime geçer, çocuğu teslim etmesi gereken yere götürmesi için teslim emri gönderir. Eğer kişi bu emre uymazsa müdürlük görevlileri kolluk marifetiyle ilgili adrese giderek çocuğu alır. Ayrıca kişiye çocuğu teslim etmediği taktirde disiplin hapis cezası uygulanacağı da ihtar edilmiş olur. 

Çocuk teslimine muhalefet eden, yani karar ve teslim emrine rağmen çocuğu teslim etmeyen kişi hakkında 3 aya kadar tazyik hapsi uygulanır. Esasen bu detaylı bir konu olup bununla ilgili olarak “çocuk teslimine muhalefet suçu ve cezası” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Konu ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Yukarıda çocukla kişisel ilişki davası hakkında temel meselelerden ve uygulamadaki işleyişten bahsettik. Ayrıca çocukla kişisel ilişki davası hakkında sık sorulan bazı soruları cevaplandıracağız.

Çocukla Kişisel İlişki Nedir?

Velayet hakkını elinde bulundurmayan eşin veya dede-nene gibi üçüncü kişilerin çocukla görüşmesinin sağlanabilmesi için mahkemenin kurduğu hükme çocukla kişisel ilişki denir.

Mahkeme Hangi Günler İçin Kişisel İlişki Kurar?

Mahkeme tarafların yaşantısına ve çocuğun durumuna göre gün belirler. Örneğin; ayın belirli haftasonları, ara tatil ve yaz tatilinin belirli haftaları, babalar günü, doğum günü gibi özel günler, resmi ve dini bayramların belirli günleri gibi günlerde çocuğun yatılı veya yatısız kalması şeklinde hüküm kurulur.

Mahkeme Çocuğun Ne İstediğine Bakar mı?

Mahkeme 12-13 yaşına ulaşmış çocuğu dinler. Ancak hiçbir surette çocuğun talebi veya söyledikleri ile bağlı değildir.

Çocuk Gösterilmiyorsa Ne Yapılabilir?

Halihazırda mahkemece verilmiş bir kişisel ilişki kararına rağmen çocuk gösterilmiyorsa İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre çocuğun teslimi süreci işletilerek çocuk alınır ve gerekiyorsa velayetin değiştirilmesi davası açılır. Eğer mahkemece verilmiş bir kişisel ilişki kararı yoksa bu durumda çocukla kişisel ilişki kurulması davası açılır.

Dede ve Nene Kişisel İlişki Davası Açabilir mi?

Dede-nene ve diğer üçüncü kişiler, olağanüstü şartların varlığı ve çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde TMK 325. maddeye göre çocukla kişisel ilişki davası açabilir.

Çocukla Kişisel İlişki Yeniden Düzenlenebilir mi?

Değişen şartlara göre kişisel ilişkinin düzenlenmesi için dava açmak mümkündür.

Çocukla Kişisel İlişki Kaldırılabilir mi?

Değişen şartlar ve çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde, lehine kişisel ilişki kurulan kişi bu hakkını kötüye kullanıyorsa çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması mümkündür.

Çocukla Kişisel İlişki Davası Açma Süresi Ne Kadardır?

Çocukla kişisel ilişki davası kamu düzenindendir ve çocuğun üstün yararını ilgilendirir. Bu nedenle dava açma süresi, zamanaşımı süresi vs. yoktur. Dava her zaman açılabilir.

Hakim Çocuğun İsteği ile Bağlı mıdır?

Çocukla ilgili davalarda hakim tarafların veya çocuğun kabulü ile bağlı değildir. Zira çocukla ilgili meseleler kamu düzenindendir ve hakim çocuğun üstün yararı doğrultusunda hüküm tesis eder. Ancak eğer çocuk 12-13 yaşında veya daha büyükse bu durumda hakim çocuğun talebini dinleyecektir. Genellikle yargı uygulaması bu şekildedir. Hakim çocuğu dinler, çocuğun isteği ve talebi hakimin kanaatine etki edebilir. Ancak hakim kesin surette çocuğun isteği ile bağlıdır denilemez.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yazımızda çocukla kişisel ilişki davası ile ilgili olarak bilinmesi gereken temel meselelere değindik. Görüldüğü üzere ciddi bir hukuki zemine sahip önemli bir konudur. Hatalı yahut ihmali işlemler, davanın konusunun çocuk olduğu da gözönünde bulundurulursa, ciddi hak kayıplarına ve telafisi güç zararlara neden olur. Bu nedenle sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için en baştan avukata sormak gerekir.